İlk kitap incelemem olduğu için eksiklerim olabilir. Bu nedenle hepinizden özür dilerim.
Benim İçin Öl, Amy Plum'ın ilk kitabı olmasına rağmen oldukça iyi iş çıkarmış olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda hikaye "Aşıklar Şehri Paris"de geçtiğinden dolayı diğer kitaplardan ayrılıyor. Amy Plum gerek mekanları, gerek karakteri ve dış görünüşleri akıllarda soru işaretleri bırakmadan güzelce tasvir etmiş. İçinde doğaüstü olaylar olmasına karşın kitapdaki durağanlık ve aşkı okuyucuları yormadan tadında anlatmış.
Kitabımızın konusu şöyle, Kate (esas kız), ebeveynlerinin vefatından sonra babaannne ve dedesinin yanına, Paris'e, taşınmış Amerikalı 16 yaşında bir genç kızdır. Uzun kahverengi saçları, yeşil-mavi gözleri, uzun boyu ile hoş bir kızdır. Kitap okumayı çok sever, müzelere gitmekten çok hoşlanır.
Vincent ise (tarifi edilemez bir şekilde centilmen esas oğlan), bu kızımıza abayı yakmış 19 yaşındaki yakışıklı mı yakışıklı gencimiz. Dalgalı siyah saçlara, koyu bir tene, uzun bir boya, fit bir vücuda ve masmavi gözlere sahip (görende izdivaçtayım zannedicek.. bu ne detay, bu ne övme!!). Aynı zamanda Vincent'ın Kate' "ma belle" yani "güzelim" ve "mon ange" yani "meleğim" olarak seslenişi de cabası...
Geniş alnından yukarı ve geriye doğru dalgalanan uzunca siyah saçlarıyla nefes kesiciydi. Zeytuni rengi yanık tenine bakılırsa ya dışarıda epeyce vakit geçirmişti ya da güneşin daha yakıcı olduğu bir yerlerden geliyordu. Dosdoğru gözlerimin içine bakan o deniz kadar mavi gözler, gür, siyah kirpiklerle çevçevelenmişti.
Kate ve ablası ebeveynlerinin ölümünden sonra kafalarını farklı şekillerde dağıtırlar. Ablası Georgia her gece alem yaparak, Kate ise müzelere gidip, başını kitaplara gömerek... Kate'in her gün evde içine kapanık bir halde olması Georgia'nın canına tak eder ve en azından bir cafeye gidip de kitap okumasını ister.
Ablasının dinleyip de sık sık cafede kitap okumaya başlayan Kate, bir gün Vincent'ı bir her zaman ki okuma seansında görür. Ve tabii etkilenir falan... Vincent ise çokdan ona abayı yakmıştır.
Ancak tabii ki de aşklarının önünde bir engel vardır: Vincent insan değildir! Revenant (diğer bir değişle geri dönen)dir. Bunun ne anlama geldiğini söylemeyeceğim kitabı okuyunca anlarsınız :)
Aynı zamanda aşklarının karşısındaki tek engel de bu değildir... Vincent'ın bir takım düşmanları vardır. Ve kate'de günden güne kendisini bir tehlikenin ortasında bulur...
Ben çok beğendim ve okumanızı da tavsiye ederim. Hiç kafanızı yormuyan yalın bir anlatımı var. Paris'in anlatımı bir harika -ki bunu Amy Plum'ın gençliğinde bir süre Paris'de yaşamasıyla ilişkilendirebiliriz-. Sırf bu kitabı okuyunca bile Paris'e gidesim geldi.
Birkaç alıntıda yapmadan geçmeyeceğim.
"Seni nereye götürüyorum sorusunun cevabı: Paris'in en güzel yerine... En güzel kızla... Gözlerimi değdirebilme şansına eriştiğim ve benimle tekrar görüşmeyi kabul etmesini ölesiye ümit ettiğim kızla... Mümkün olduğu kadar çabuk."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder